bugün
- sigara içmenin insana verdiği zevk8
- icardi190527
- hamas bir terör örgütüdür15
- suriyeliler suriye'ye dönsün12
- vatandaşlık farkı alan otel24
- bir kadının yemek ısmarlaması15
- erkeğe ne hediye alınır34
- futbolcu ismiyle nick almak12
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız19
- anın görüntüsü13
- icardi1905 silik olsun kampanyası19
- şehirler arası aşk yaşamak9
- true'nin porno arşivi kaç gb8
- sözlükte ateist gibi takılan yahudiler10
- aleyna tilki10
- sözlük kızından gelin olmaz21
- herkes güncel fiyatını yazabilir mi9
- arkadaşlar sizden bir şey rica edebilir miyim22
- ağaç gövdesi gibi bacakları olan kadın14
- sözlük yazarlarının tatlıları8
- alınan en güzel iltifat14
- kızımın kiminle yatıp kalktığıyla ilgilenmezdim9
- cumaya gidenlerin çok azalması10
- bik bik'in balona binmesi34
- en yaşlı özelliğiniz9
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim23
- sabah aç karnına içilen bira13
- ideal duş alma sıklığı14
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi13
- artificialintelligence9
- kız mı erkek mi belli olmayan yazarlar8
- adanada polisin saldırganın ayağına sıkması14
- icardiyi tokat manyağı yapmak12
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız9
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım14
- 27 nisan 2024 fenerbahçe beşiktaş maçı23
entry'ler (231)
sakiz receli nin anavatanidir.
cesme'ye feribotla 45 dk-1 saattir uzaklıgı. Mimarisi izmir bucadaki cumbali buca evlerinin mimarisidir.
Yunanca Xios (Hios) olarak okunur. Sakiz rakısı da buraya aittir.
Bir havalimanı vardir ve atinaya ucuş uzaklıgı 45 dk. kadardir.
Ayrica bu adada bir ege universitesi vardir. evet onlarınki de ege universitesi.
cesme'ye feribotla 45 dk-1 saattir uzaklıgı. Mimarisi izmir bucadaki cumbali buca evlerinin mimarisidir.
Yunanca Xios (Hios) olarak okunur. Sakiz rakısı da buraya aittir.
Bir havalimanı vardir ve atinaya ucuş uzaklıgı 45 dk. kadardir.
Ayrica bu adada bir ege universitesi vardir. evet onlarınki de ege universitesi.
Aslında her ne kadar recel dense de, recel degil bir tür macundur. Sakızlı macundur.
Mastika denilen agac'in meyvesinden yapilir. Muhallebiye falan koku vermesi icin katilir. cay kasigindan emilerek keyfi cikartilir, ya da bir miktarini agziniza sakiz gibi atıp, birkac dakika mutlu mesut olarak lezzet alinabilir.
izmir cesme'de , sakiz adasi ndan getirilmis orijinallerini bulmak mümkündür.
Mastika denilen agac'in meyvesinden yapilir. Muhallebiye falan koku vermesi icin katilir. cay kasigindan emilerek keyfi cikartilir, ya da bir miktarini agziniza sakiz gibi atıp, birkac dakika mutlu mesut olarak lezzet alinabilir.
izmir cesme'de , sakiz adasi ndan getirilmis orijinallerini bulmak mümkündür.
uludag sozluk e bir daha gelinse alinacak nicklerin hepsi fake nicktir, zira bir daha geliyorsa 2. uyeligi almıştır bu yazarimiz.Buna da ailecek, fake nick diyoruz. Okunuşunu da yazalim tam olsun: feyk nik
Beyruta giden israil bombalarının üzerine "sevgili fatma, sana bu füzeyi hediye olarak gonderiyorum, umarim seversin" yazan israilli cocukları düsündükce , üzerine bomba düşecek olan arap cocukların yapmayı isteyecegi seydir.
Buradan , yukarıda sozettigim roketleri anımsatarak, yahudiler hakkında espri yapmayı bile tabulaştıran arkadaşlara selam ederim.
Buradan , yukarıda sozettigim roketleri anımsatarak, yahudiler hakkında espri yapmayı bile tabulaştıran arkadaşlara selam ederim.
binlerce yildir anadoluya damgasini vuran vazgecilmez sividir. arkeolojik kazılarda antik cag donemindeki zeytinyagi degirmenleri bulunuyor hala.
ÜRetim prensibi basit:
- Toplanan zeytinler degirmende sıkılır hamur haline getirilir.
- Bu hamurlar gözenekli cuvalara koyulup ezilir
-Daha sonra ortaya cikan sıvı, su dolu bir tekneye dokulur.
- Bir süre beklendikten sonra , su teknesinde, zeytinyahı su yuzeyine cikar
-Buradan kasıklarla kaplara alınan yag afiyetle yenir.
ÜRetim prensibi basit:
- Toplanan zeytinler degirmende sıkılır hamur haline getirilir.
- Bu hamurlar gözenekli cuvalara koyulup ezilir
-Daha sonra ortaya cikan sıvı, su dolu bir tekneye dokulur.
- Bir süre beklendikten sonra , su teknesinde, zeytinyahı su yuzeyine cikar
-Buradan kasıklarla kaplara alınan yag afiyetle yenir.
cocukluk donemlerimizi animsatan mis kokulu sabun türü.
zeytinyagindan yapilir, cildi parlaklastir, saclara iyi gelir, kepegi onler, ruhu temizler, yüzünüzü güldürür. Daha ne yapsin.
zeytinyagindan yapilir, cildi parlaklastir, saclara iyi gelir, kepegi onler, ruhu temizler, yüzünüzü güldürür. Daha ne yapsin.
Orhan pamuk un bbc spikeri icin kullanıdıg sozdur.
Olayın iç yüzü şudur, her yıl nobel odullu yazarlarla sohbet duzenleyen bir ekiptir orhan pamuk un karsısındaki. Bu ekibin özellikle yazarin romanlarını okuyup ona gore sorular sorması adettendir. Hele karsimizdaki kurum bbc gibi önemli bir kurulussa, yazarin karsisina kitabi okunmadan cıkılmaz. Fakat eger okunamayacak denli kotu birkitap sozkonusuysa, program yapimcilari bile buna katlanamaz, kaldi ki gercek edebiyatcilar bile "okuyamadim yarida biraktim" diye yüzlerce beyanat vermisse o kitaplar icin.
Zaten orhan pamuk bu aciklmasında kadinin kitabi okumadıgından emin oldugunu belirtmis, ve bu durumda konusacak bir sey olmadigini gormus ve ortamdan uzaklasmistir:
Orhan Pamuk'tan direk aktariyorum:
"Bu, her yıl gerçekleştirilen bir program. Toni Morison'un Nobel Edebiyat Ödülü'nü aldığı yıl yapılan programı izlemiştim. Aynı program için, bir gün önce otelde toplandık. Bir tek kitabımı okumadıkları her hallerinden belliydi. Internetten kimi bilgileri indirmişler, ki onları bile doğru düzgün okuduklarını sanmıyorum, bana 'Sizin 'Gizli Yüz' adlı senaryonuz varmış dediler. Sonra da siyasetle ilgili sorulardan söz ettiler. Ben bunlara yanıt vermeyeceğimi söylediğim halde moderatör ısrarlı bir şekilde 'Ama ben de bunları sormak zorundayım, soracağım' deyince, kafamdaki kompütür sinyal vermeye başladı. Anında karşımdaki kadını 'delete' ettim. Ve oradan ayrılmanın yollarını armaya başladım."
Olayın iç yüzü şudur, her yıl nobel odullu yazarlarla sohbet duzenleyen bir ekiptir orhan pamuk un karsısındaki. Bu ekibin özellikle yazarin romanlarını okuyup ona gore sorular sorması adettendir. Hele karsimizdaki kurum bbc gibi önemli bir kurulussa, yazarin karsisina kitabi okunmadan cıkılmaz. Fakat eger okunamayacak denli kotu birkitap sozkonusuysa, program yapimcilari bile buna katlanamaz, kaldi ki gercek edebiyatcilar bile "okuyamadim yarida biraktim" diye yüzlerce beyanat vermisse o kitaplar icin.
Zaten orhan pamuk bu aciklmasında kadinin kitabi okumadıgından emin oldugunu belirtmis, ve bu durumda konusacak bir sey olmadigini gormus ve ortamdan uzaklasmistir:
Orhan Pamuk'tan direk aktariyorum:
"Bu, her yıl gerçekleştirilen bir program. Toni Morison'un Nobel Edebiyat Ödülü'nü aldığı yıl yapılan programı izlemiştim. Aynı program için, bir gün önce otelde toplandık. Bir tek kitabımı okumadıkları her hallerinden belliydi. Internetten kimi bilgileri indirmişler, ki onları bile doğru düzgün okuduklarını sanmıyorum, bana 'Sizin 'Gizli Yüz' adlı senaryonuz varmış dediler. Sonra da siyasetle ilgili sorulardan söz ettiler. Ben bunlara yanıt vermeyeceğimi söylediğim halde moderatör ısrarlı bir şekilde 'Ama ben de bunları sormak zorundayım, soracağım' deyince, kafamdaki kompütür sinyal vermeye başladı. Anında karşımdaki kadını 'delete' ettim. Ve oradan ayrılmanın yollarını armaya başladım."
Tum dunyada ozellikle medya ve universitede koseleri tutan, iş dünyasinda paranın başını tutan, tüm ülke parlementolarında belirli bir etkiye sahip guctur. Bu nedenle israil in gotu bir türlü yere inmez, yahudi dunyasinin isimleri her zaman ön plana cikar ve pohpohlanır bu lobi tarafindan.
Yazdiklariyla sevilmeyen bir yazari, nobel aldi diye sevmeye calismaktir.
Şimdi biz aydın olarak mi sevelim orhan pamuk ? Yoksa bir edebiyatci olarak mi? yoksa kara kaşı ve guzel gozleri icin mi sevelim?
Edebiyatci olarak sevelim deniyorsa konuya edebiyat acisindan bakmakta yarar var:
Olayın edebiyatla ilgisi falan yoktur, zira okunmayan bir yazar oldugu bellidir. Stochkolm'de falan "biz niye bu adama bu odulu verdik tam bilemiyoruz" diye konusulmaktadır.
Yahudi lobisi sagolsun orhan kardesimize nobel verdi ama bir de neden vermiş oldukları sorusuna yanıt da bulsalardi iyi olacakti.
Universite yıllarında birazcik modern roman okuma kültürü edinmis birinin orhan pamuk un kitaplarını roman kategorisine sokamayacagi aşikardir. bunu rahmetli ahmet taner kıslalı da azimli yazar yalcin kucuk de defalarca belirtti. KEndisini pazarlayan türk medyasi ve yakin akrabasi olan dogan hizlan dir.
Orhan pamuk bir yazar degil bir proje dir. Yaratilmis bir marka dir. Kendisine verilen odulu pek ciddiye almamak gerekir ki, odulu verenler de zaten itiraf ettiler bu durumu.
Kara kasi güzel yüzü icin sevelin deniyorsa;
Orhan beyin marka oldugunu kabul ettigini soyleyen herkes bu ortadaki kitapların da sanat olmadıgını kabul ediyor.
Ha adam sevimlidir, konusmasi tutuktur ve naiftir, yakisikli da sayilir, düsman olmayalim sevelim seklinde bir tutum varsa ajdari da sevelim derim ben.
Bu arada aydin insandan sozediyorsak;
bilgesu erenus olum orucundaki behic aşci nin basindan bir saniye ayrilmadan onu yasamda tutmaya calisiyor. asıl aydın tavri budur.
Orhan pamuk konusmasinda ülkesindeki ölümlerden sözetmeliydi bir aydın olarak once, ermeni kürt katliamlarından, babasinin bavulundan degil.
Şimdi biz aydın olarak mi sevelim orhan pamuk ? Yoksa bir edebiyatci olarak mi? yoksa kara kaşı ve guzel gozleri icin mi sevelim?
Edebiyatci olarak sevelim deniyorsa konuya edebiyat acisindan bakmakta yarar var:
Olayın edebiyatla ilgisi falan yoktur, zira okunmayan bir yazar oldugu bellidir. Stochkolm'de falan "biz niye bu adama bu odulu verdik tam bilemiyoruz" diye konusulmaktadır.
Yahudi lobisi sagolsun orhan kardesimize nobel verdi ama bir de neden vermiş oldukları sorusuna yanıt da bulsalardi iyi olacakti.
Universite yıllarında birazcik modern roman okuma kültürü edinmis birinin orhan pamuk un kitaplarını roman kategorisine sokamayacagi aşikardir. bunu rahmetli ahmet taner kıslalı da azimli yazar yalcin kucuk de defalarca belirtti. KEndisini pazarlayan türk medyasi ve yakin akrabasi olan dogan hizlan dir.
Orhan pamuk bir yazar degil bir proje dir. Yaratilmis bir marka dir. Kendisine verilen odulu pek ciddiye almamak gerekir ki, odulu verenler de zaten itiraf ettiler bu durumu.
Kara kasi güzel yüzü icin sevelin deniyorsa;
Orhan beyin marka oldugunu kabul ettigini soyleyen herkes bu ortadaki kitapların da sanat olmadıgını kabul ediyor.
Ha adam sevimlidir, konusmasi tutuktur ve naiftir, yakisikli da sayilir, düsman olmayalim sevelim seklinde bir tutum varsa ajdari da sevelim derim ben.
Bu arada aydin insandan sozediyorsak;
bilgesu erenus olum orucundaki behic aşci nin basindan bir saniye ayrilmadan onu yasamda tutmaya calisiyor. asıl aydın tavri budur.
Orhan pamuk konusmasinda ülkesindeki ölümlerden sözetmeliydi bir aydın olarak once, ermeni kürt katliamlarından, babasinin bavulundan degil.
KEdi ve kopek sahiplerinin evlerinde bulunan, esek yüküyle para verip satin aldıkları bir tur mama.
Birer sanayi ürünü olan bu meretler hayvancagiza tek beslenme alternatifi olarak verilmemeli, zaman zaman sebze, et ve balik gibi dogal urunlerle bu kuru mama dieti desteklenmelidir. Hatta gozu yiyenlerin kuru mamadan vazgecip barfa gecmeleri onerilmektedir.
Birer sanayi ürünü olan bu meretler hayvancagiza tek beslenme alternatifi olarak verilmemeli, zaman zaman sebze, et ve balik gibi dogal urunlerle bu kuru mama dieti desteklenmelidir. Hatta gozu yiyenlerin kuru mamadan vazgecip barfa gecmeleri onerilmektedir.
tavuk, kuzu gibi kasaplık hayvanların , eti sıyrılmıs olan kemiklerine verilen isim.
Atsan yazik olur bari corba yap mantıgıyla kasaplarda ve marketlerde satılır bu kemikler. Corba yapmak icin alanlardan cok kopek sahiplerine yonelik satılır
(bkz: Barf)
Atsan yazik olur bari corba yap mantıgıyla kasaplarda ve marketlerde satılır bu kemikler. Corba yapmak icin alanlardan cok kopek sahiplerine yonelik satılır
(bkz: Barf)
Bone and raw food kelimelerinin kısaltılmışı. Evet kemik ve cig sebze den oluşan kopek dietine verilen isim.
Bu ekole göre kuru mama denilen illet, bolca kimyasal iceren bir sanayi ürünüdürü, hayvanın sagligi icin onun dogal ortaminda yedigi cig kemik ve cig sebzenin onemli oldugu iddia edilir. Bundan kasit bildigimiz ev yemegi degil kopek icin ozel hazırlanan bir menudur.
Genelde cig kuzu ya da tavuk corbaliklarinin yanina, blenderdan gecirilmis havuc, kabak ve brokoli karisimidir
Bu yontemle beslenen kopeklerde, kemiklerin tartarları temizlemesinden dolayı dişlerde sararma gorunmedigi tespit edilmistir.
Kuru mama yemedikleri icin bütün besinler tam sindirilir ve cok az dışkı çıkar ortaya.
Gerekli olan vitaminler dogrudan rendelenmis cig sebze yoluyla verilmis olur.
Tüyler daha parlak olur barf ile beslenen hayvanda.
Kanserojen madde iceren kuru mamadan uzak kaldiklari icin de omurleri daha uzun oluyor seklinde gozlemler de mevcuttur.
Bu ekole göre kuru mama denilen illet, bolca kimyasal iceren bir sanayi ürünüdürü, hayvanın sagligi icin onun dogal ortaminda yedigi cig kemik ve cig sebzenin onemli oldugu iddia edilir. Bundan kasit bildigimiz ev yemegi degil kopek icin ozel hazırlanan bir menudur.
Genelde cig kuzu ya da tavuk corbaliklarinin yanina, blenderdan gecirilmis havuc, kabak ve brokoli karisimidir
Bu yontemle beslenen kopeklerde, kemiklerin tartarları temizlemesinden dolayı dişlerde sararma gorunmedigi tespit edilmistir.
Kuru mama yemedikleri icin bütün besinler tam sindirilir ve cok az dışkı çıkar ortaya.
Gerekli olan vitaminler dogrudan rendelenmis cig sebze yoluyla verilmis olur.
Tüyler daha parlak olur barf ile beslenen hayvanda.
Kanserojen madde iceren kuru mamadan uzak kaldiklari icin de omurleri daha uzun oluyor seklinde gozlemler de mevcuttur.
eskenazi yahudilerine has bir muzik türü.
klezmer muziginin yasayan en buyuk üstadidir kendisi.
(bkz: fizik)
sevisme ortaminin icine etmektir.